7 Kasım 2016 Pazartesi

Kimyasal Semboller Nasıl Oluştu?

Kimyada sembollerin kullanıldığına dair ilk yazılı belgelere eski Çin ve Mısır kaynaklarından ulaşılmaktadır. Mısırlılar altını Güneş ile, gümüşü de Ay ile sembolize etmişlerdir.



Lavoisier’den önce belirli sayıda semboller ve formüllerden oluşan bir simya dili kullanılıyor ve bunlar gereksinime göre birleştiriliyordu. O zaman var olan sembollerle ifade edilemeyen kavramlar ise sözcüklerle betimleniyordu. Yaklaşık 30.000’den fazla simge kullanılıyordu. Eğer o zamanlarda kullanılmış olan sembolik dil günümüzde de kullanılmış olsaydı bilinen madde ve bileşik sayısı kadar çok simge kullanma durumunda kalınacaktı. Bu nedenle Lavoisier,  kimyanın anlaşılır bir dille yeni bir adlandırmaya ihtiyacı olduğunu belirledi.

John Dalton’un (1760-1844) yaşadığı dönemde keşfedilen stokiyometri yasaları yeni bir sembolik dilin kullanımını gerektirmiştir. Dalton, atomları göstermek için daire kullanmıştır.



Stokiyometri konusunda çalışmalar yapmış olan Jöns Jakob Berzelius, stokiyometrik ilişkileri sunmada Dalton’un kullandığı sembollerin yeterli olmadığı kanısına varmış ve 1813 yılında yeni bir sembol listesi hazırlamıştır. Bu sembollerin bir kısmı bugün hâlâ kullanılmaktadır. Siz bunları çok iyi biliyorsunuz.

Bir sonraki dersimiz için güzel bir video izleyelim. Element şarkısı :)




6 Kasım 2016 Pazar

Kimyanın Başlıca Uygulama Alanları

Kimyanın birçok uygulama alanı mevcuttur. MEB kitabınızda bulunanları hatırlatalım ve birkaç cümleyle yorumlayalım istedik.


  • İlaç
İlaç etken maddelerinin üretiminde, yeni maddelerin doğal veya yapay olarak üretilmesinde, üretim aşamalarında, ilaç kalite kontrolünde kimya ön plandadır. 

  • Gübre
Tarım sektörü için çok önemli olan yapay gübrelerin üretiminde, doğal gübrelerin keşfinde, gübre kullanımlarının sınırlarının belirlenmesinde kimyadan söz edilebilir. Agrokimya yani tarım kimyası ülkemiz içinde önem taşımaktadır. 

  • Petrokimya
Savaşlara neden olan petrol ürünlerinin oluşumunda ve yan ürünlerinin elde edilmesinde kimyasal yöntemlere  başvurulur.  Petrokimya endüstrisinde temel ham madde olarak petrol rafineri ürünleri ve doğal gaz kullanılmasına rağmen çok çeşitli organik maddeler üretilebilmektedir. Üretilen bu ürünler daha sonra çeşitli plastik ürünler, sentetik elyaflar, reçineler, temizlik maddeleri, boyalar, ambalaj malzemesi, ilaç, gübre, araba lastiği gibi birçok madde üretiminde ham madde olarak kullanılır. 

  • Arıtım
İnsanoğlu doğayı hem kirletirken hem de temizlemekle uğraşıyor. Ama kirletici yönü daha fazla olduğundan hastalıklarımız artıyor. Bu konuda bilim iki yüzlü madalyon olarak görülebilir. Arıtım  da zararlı olduğunu sonradan anladığımız maddelerin toplamasına uğraşmak olarak denilebilir. Suları kirlettik temizlemekle uğraşıyoruz, havayı kirlettik temizlemekle uğraşıyoruz. En güzel temizlik kirletmemektir. Ama rahat duramıyoruz ne yazık ki.

  • Boya ve Tekstil
Tekstil ürünlerinin ve boyaların oluşturulmasında kimya söz konusudur. Doğallığında da kimya vardır yapaylığında da kimya vardır. Atom varsa kimya vardır bunu unutmayalım. 

Bunlar dışında pek çok alanda uygulama mevcuttur. 

Bir sonraki yazımızda kimyanın sembolik dilini inceleriz. Sembol nedir? Neden sembollere ihtiyaç duyarız? işimize bu soruların cevaplarını düşünmekle başlayalım.

5 Kasım 2016 Cumartesi

Kimyanın Disiplinleri

Kimya, yaşayan bir bilim olduğu için çok fazla inceleme alanı ve çok fazla bilgiye sahip oldu. Eskiden bilim adamları kimyacı olmasının yanında fizikçi, biyolog, eczacı, astrolog olarak çalışıyorlardı. Ancak bilim ve teknoloji çok hızlı ilerledi ve ilerlemektedir. Bu nedenle kimya da akademik anlamda alt disiplinlere ayrılmıştır. Eğer kimya bölümü okursanız ve sonrasında akademisyen olmak isterseniz kimya biliminin beş ana bilim dalına ayrıldığını görürsünüz. Artık ilgi alanıza göre bu beş ana daldan birini seçip akademisyenlik yolunda ilerleyebilirsiniz. Peki bu ana bilim dallarının isimleri nelerdir? ve kısaca neyle ilgilenirler?


  1. Analitik Kimya: Belirli bir maddenin kimyasal bileşenlerinin ya da bileşenlerden bir bölümünün niteliğinin ve niceliğinin belirlenmesini inceler. Bir yerden bilmediğiniz bir madde buldunuz. Bu maddenin ne olduğunu ve ne kadar bulunduğunu analitik kimya sayesinde öğrenebilirsiniz. 
  2. Organik Kimya: Temel olarak karbon ve hidrojen elementi içeren bileşiklerin yapısını, özelliklerini ve tepkimelerini inceler. Karbon içeren o kadar çok madde var ki 12. sınıfta bu bilim dalına giriş yapacaksınız. 
  3. Fizikokimya: Kimyasal sistemlerde fiziksel özellikleri ve enerji-iş dönüşümlerini inceleyen bir alt disiplindir. Kimyanın mühendislik bilimlerine temel oluşturmuş bölümüdür. 
  4. Anorganik kimya: Genellikle karbon içermeyen bileşiklerin özelliklerini ve kimyasal davranışlarını inceler. Örneğin metaller, ametaller, yarı metaller, mineraller ve su inorganik kimyanın çalışma alanına girer. 
  5. Biyokimya: Canlıların yapısında yer alan kimyasal maddeleri, tepkimeleri ve yaşamları boyunca devam eden kimyasal süreçleri inceler.
Aynı konu hakkında çok da farklı olmayan bir yazıya kimyaca.com dan ulaşabilirsiniz. 

Sonraki yazımızda kimyanın uygulama alanlarına kısaca değiniriz. 

4 Kasım 2016 Cuma

Kimya Tanımları

Kimya Nedir? 


Yazılı kaynaklardan birkaçına baktık. Bunlardan elimizin altındaki üç tanesini verelim diyoruz. Üniversite kitabında açıklama verilmiştir. İlk veya son cümlesini okusanız da olur. 


  • Meb kitabında geçen kimya tanımı

Kimya, kâinattaki bütün maddeleri ve maddelerin özelliklerini, maddeler arası etkileşimi, maddedeki değişimi ve bu değişime eşlik eden enerjiyi inceleyen temel bir bilimdir.

  • Bilim ve Teknoloji ansiklopedisinde geçen kimya tanımı

Kimya, evrende bulunan bütün madde biçimlerinin bileşimlerini inceleyen bilim dalıdır. 

  • Mortimer'in Modern Üniversite Kimyası ders kitabındaki kimya tanımı

Kimya, maddenin özelliklerinin saptanması, bileşimi ve dönüşümleri ile uğraşan bir bilim olarak tanımlanabilir. Fakat bu tanım yeterli olmaktan uzaktır. Modern bilim dalları arasındaki çakışma bu dalların arasındaki sınırları o kadar belirsizleştirmiştir ki, belli bir alanı seçip 'bu kimyadır' demek neredeyse olanak dışıdır. Bilim dallarının ilgi alanları çakışmakla kalmayıp aynı kavramlar ve yöntemler evrensel bir geçerlilik kazanmaktadır. Ayrıca bu tanım kimyanın özünü belirtmeye yetmez. Çünkü kimya da diğer bütün bilimler gibi yaşayan ve büyüyen bir olgudur; bir bilgi birikimi değildir. Aynı zamanda kimya kendi kendini geliştirir, çünkü her kimyasal kavram yeni gözlem ve deneylerin yapılmasına ve böylece eski kavramların iyileştirilmesine ve yenilerinin geliştirilmesine yol açar. Bilimsel gelişmenin ışığında, herhangi bir bilimsel uğraşın sık sık insan tarafından konulan yapay sınırlarla karşılaşmasına şaşmamak gerekir. 

Her şeye rağmen kimyanın çalışma alanında belirsizlik olsa bile ortak bir anlayış vardır; doğal olarak kimya konularda ilerledikçe daha sağlam bir anlayışın ortaya çıkacağı da kuşkusuzdur. Bu nedenle tekrar ilk tanımımıza dönebiliriz. Kimya, maddelerin bileşimi, yapısı ve bu yapıları bir arada tutan kuvvetlerle uğraşır. Diğer taraftan kimya maddelerin fiziksel özelliklerini de araştırır. 

İstediğinizi seçebilirsiniz. Yeter ki kimya nedir dendiğinde bize anlatmanızı istiyoruz. 

3 Kasım 2016 Perşembe

Kimyaya Dair...

Kimya Nedir? 


Kimya nedir diye sorulduğunda illa ki tam tanım istenmez. Tanımdan öte kimya kavramını öğrenmemiz gerekir. Ancak bize verilen ipuçları ve anahtar kelimeler sayesinde bu kavrama az çok ulaşılabiliriz.

Balıkesir Üniversitesi Kimya Kulübü kapsamında bazı vatandaşlara kimya nedir diye sorduk. İzledikten sonra sizce kimyanın ne olduğunu yorumlarınızda siz belirtin. Bir sonraki yazımızda çeşitli kimya tanımlamalarını size sunalım.


Ayrıca kimyaca.com linkine tıklayarak da izleyebilirsiniz.

2 Kasım 2016 Çarşamba

Simyadan Biraz Daha Bahsedelim...

Simyanın Modern Bilime Katkıları Nelerdir?

Simyadan bize ne kaldı? Hangi düşünceleri günümüze ulaştı? Ansiklopedileri karıştırmayı biz çok seviyoruz siz de sevin. Ansiklopedilerdeki o tarih kokusunu son kez  çekin içinize çünkü artık her bilgiye internetten ulaşabileceğiz. Şimdi bir parça da biz aktaralım.

Simyanın, modern kimya düşüncesinin doğmasındaki rolü önemsizdir. Ama laboratuvar çalışmalarına ve yöntemlerine katkısı olmuştur. Metalürjide ve eczacılıkta kullanılan pek çok araç, simya çalışmalarıyla gelişip, ortaya çıkmıştır. İmbikler, balonlar, beherler, soğutucular, almaçlar, su banyoları, sehpalar, havanlar ve karıştırıcılar gibi aygıtlar simyacıların çok sık kullandıkları araçlardı. Damıtma, süblimleştirme, yakma, indirgeme ve kristallendirme gibi kimyasal bileşikleri hazırlama yöntemleri, simya çalışmalarının bir parçasıydı. Günümüzde de geliştirilmiş biçimleriyle, deneysel çözümlemelerde ve endüstri süreçlerinde bu yöntemler kullanılmaktadır. 

O zamanların felsefesi bu zamanın alet ve yöntemlerine etki ettiyse insan tarihini öğrenmelidir. Tarihini öğrenen kendini de öğrenir. Kendini öğrenen kimyasını da öğrenir. 

Simyadan bu kadar bahsetmek yeterli yarın da kimya ne işe yarar adlı bölüme güzel bir giriş yaparız. 




1 Kasım 2016 Salı

Simyaya dair...

İlk konuda nelere dikkat edilmeli?

Birinci Ünitemizin ilk konusu Simya ile başlıyor. Sözel bir bölüm olduğundan okunması ve ilgiyle takip edilebilecek bir kısımdır. Eba dan incelediğimiz kitapta, sizin için çok etkili genel kültür bilgileri mevcut. Aman gözardı etmeyin o güzelim bilgileri! Tabi önemli yerleri zaten öğrendiğinizi varsayıyoruz. Konuyu okuduğumuzda sizlerinde aklına gelebilecek sorular ürettik. Bu soruların cevaplarının çoğunun cevabı kitabınızda mevcut ancak bazıları için ufak bir araştırma yapmak gerekir. Bu soruları öğretmenlerinizin de sorma ihtimali olduğunu unutmayın. 

  • Simya nedir? Neden ortaya çıktı? Ne zaman ortaya çıktı? 
  • Günümüz kimyasına ne gibi katkıları oldu?
  • Aristo kimdir? Simya ile bağlantısı nedir?
  • Simyanın eksikliği nelerdir? 
  • Simya ne zaman ortadan kalktı? 

Beyaz sakallı simyacının adı Brand. :)
Brand'ın fosfor elementinin buluşunu gösteren bir tablo. Brand bunun yeni bir element olduğunu bilmiyordu. Ama siz biliyorsunuz. Fosforu o zamanın tabiri ile ''quint-essence'' (cevher) sanmıştı. Biz de o zamanlar yaşasaydık ne zannederdik? Tabi ki biz de element derdik. Çünkü sistematik bilgi birikimine dayandıramazdık. Deneme yanılma yoluyla ulaşabilirdik. Sadece kendi çevremize duyurabilirdik evrensel hale getiremezdik. 
Böylece simyanın eksik yanlarını bir fotoğrafla cevaplamış olduk.

Kitabınızda dikkatimizi çeken bir okuma parçası var. Neden dikkatimizi çektiğine gelince sizler için hazırlanmış popüler bilim kitaplarından birinde aynı anekdotu gördük. Simyacı Maria'nın hikayesi...Kitabı size tavsiye ediyoruz. Aşağıda resmini paylaştık. Sadece kimyayla ilgili değil diğer bilim dallarıyla ilişkili bilgiler de mevcut. Yani canınızı sıkmaz ve bir günde bitirebileceğiniz bir uzunluktadır. 

Kitap Tavsiyemiz